22 Nisan 2016 Cuma

KONUMUZ FİLM




Merhabalar
Öncelikle kendimden bahsetmek istiyorum.İsmim Nurseher. 20 yaşındayım. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 1. sınıftayım .Ankaralıyım. 
Bu blog sayfamda sizlere filmlerden bahsetmek istiyorum. Elbette ki hepimiz film izliyoruz.Artık film izlemek için sinemaya gitmeye gerek yok.Evde televizyon karşısında veya bilgisayarımızdan rahatça da izleyebiliriz.Tabi bi sinema tadı verir mi o size kalmış.Ama bide vizyon olayı var tabi.Vizyona giren filmleri sadece sinemada izleyebiliriz.Sinemaya gitmeyip beklerim derseniz o ayrı.Er ya da geç o film düşecek veya televizyonda çıkacak.İzlediğim filmlerden bahsedip fragmanı veya izlemek için linkini size atacağım. Filmin oyuncuları, yönetmeni,filme yapılan eleştiriler, benim filmden anladıklarım,filmin özeti gibi bilgileri sizinle paylaşacağım.

Öncelikle film nedir, tarihçesi nedir, kim bulmuş, nasıl bulunmuş gibi soruları cevaplamak için ufak çaplı bi araştırma yaptım ve onları sizinle paylaşmak istiyorum


Film nedir?


Film, tarihi bakımdan ilkin hareketli resimlerin kaydı ve gösterilmesi için kullanılan bir terimdi. Ancak daha sonra genelleştirilmiştir. Film terimi ile birlikte "Sinema", "Gümüş ekran"gibi terimler de kullanılmaktadır. Herhangi bir oyuncu veya yönetmenin; oynadığı, yönettiği, yazdığı vb. tüm filmlerin listesine ise filmografi denir.





Film tarihi hakkında bilgi alabilir miyiz?

Georges Méliès'in Aya Seyahat adlı filminden bir görüntü (1902)
İki boyutlu imajların hareketli olarak gösterilmesi mekanizmasının varlığı 1860'lı yıllara kadar geri gider. Bu yıllarda zoetrope ve praxinoscope denilen basit optik aygıtların gelişmişi olan aygıtlar kullanılmaktaydı.
Fotoğrafçılıkta hâlâ kullanılan selüloid filmin geliştirilmesiyle nesnelerin gerçek zamanlı hareketini yakalamak mümkün olmuştur. İlk versiyonlarda izleyicinin akış halindeki resimleri görmesi için özel bir aygıtın içine bakması gerekiyordu. 1880'lere kadar olan gelişmelerle kameraların gerçek zamanlı görüntüleri yakalaması filme kayıt etmesi ve perde üzerine yansıtarak tüm bir izleyici kitlesine izletilmesi mümkün olmuştur. "Hareketli resimler" (monoton pictures) denilen bu gösterilerde görüntüler üzerinde herhangi bir sinema tekniği kullanılarak oynanamamaktaydı.
İlk öykülü film 1902 yılında Georges Méliès tarafından Le Voyage dans la Lune (Aya Seyahat) adlı filmle gerçekleştirildi. 19. yüzyıla kadar hareketli resimler tamamen görsel bir sanat olmasına karşın ilk sessiz filmlerin kamu tarafından beğenilmişti. 20. yüzyılın başında filmler öyküsel bir yapı geliştirmeye başladı. Kamera hareketleri filmin hikâyesini daha etkili kılacak şekilde uygulanmaya başladı. Filmler sessiz olduğundan seyirciler salon sahipleri filmdeki hikâyenin geçiş şekline göre müzik üretecek bir piyanist veya orkestra kiralamaya başladılar. 1920'lerin başlarında çoğu film için bu amaçla hazır müzik listeleri oluşturuldu.
Sinema nedir?
Sinema, herhangi bir hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir perde üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işidir.
Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapıya da sinema denir. İlk film cihazına büyülü fener (lanterne magique) denmişti.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'ndaki Madde 5'e göre sinema: tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir.
Sinema, Yedinci sanat olarak kabul edilir.

Sinemanın icadı nasıl olmuştur ?
Göz ve beyin algıları kullanılarak zaten sinemadan fotoğrafın icadından daha önce de faydalanılıyordu. Ve sinemanın icadı 1832 ve 1834 yıllarında denemeler yapıldı ve Thomas Edison'da 1890 yılında saniyede 40 nokta göstererek başarılı bir deneme yaptı. Fakat ilk bildiğimiz sinemayı icat edenler, 1895 yılında 11 kg'lık sinema sektörleriyle Augustus ve Louis Lumière Kardeşler oldu. 13 Şubat 1895'te Fransa için patentini aldılar. 22 Mart 1895’de Paris'te, 10 Haziran'da da Lyon'da sinematograf makinesini halka gösterdiler. 28 Aralık 1895 tarihinde ise Paris'te “Grand Cafe” bodrumunda bulunan 120 kişilik bir salonda ilk sinema salonu açılarak, halka gösterim yapıldı. Ücretli olan bu gösteriyi 25 kişi izledi.
İlk filmler açık havada çekildi. Bu filmlerin ne senaryoları ne de yöneticileri vardı. Bunlar belgesel türde röportaj filmleri “Lumiere Fabrikasından Çıkan İşçiler”, “Trenin Ciotat İstasyonu’na Girişi”, “Bahçesini Sulayan Bahçıvan”, “Deniz Kıyısında Bir Banyo Sahnesi” gibi belgeseller ile günlük hayattan sahneler saptayan filmler “Bebeğin Öğle Yemeği”, “Piguet Partisi” vb. aktüalite filmleriydi. Fransa’da ancak onun yanı sıra Almanya’da, İngiltere’de ve Amerika Birleşik Devletleri’nde sinema kısa sürede panayırların en çekici yanlarından biri oldu. Bu gelişmelerden kısa bir süre sonra, film yapımcıları daha uzun metrajlı ve konulu filmler çevirmeye başladılar. J. Rector, Carson City'deki bir boks maçının 3.500 metrelik filmini çekti. Bu film, spora ve özellikle de boks’a düşkün olan Amerikan halkı tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Ayrıca, Edison Şirketi'nin müdürlerinden olan Edwin S. Porter, sinema tarihininin önemli filmlerinden “The Great Train Robbery” (Büyük Tren Soygunu) filmini çevirdi. Bu film bugünkü anlamda sinemacılığın başlangıcı sayılır.
Sinemanın icat edildiği günden bu yana harp sahneleri ve savaş filmlere konu olmuştur, ama kendi başına bir tür olarak I. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkmıştır. Bu filmler çoğunlukla savaş karşıtı tutum almakla birlikte, aynı derecede kitlelerin savaşı teşvik etmesine sebep olmuş ya da propaganda görevi görmüşlerdir.
İlk sinema filminin adı nedir ?
İlk sinema filmi tren istasyonlarıyla ilgili bir belgesel filmiydi. Lumiere Brothers tarafından çekilen filmin belli bir konusu yoktu. Yani sinema, belgeselle başlamıştı. Belgeselin ilk gösterimi Garden Cafe isimli bir yerde 28 Aralık 1895 yılında yapıldı. Bu yeni icadı izleyenlerin çoğu, Lumiere Kardeşlerin yaptığının bir sihir olduğunu düşünüyordu. 
İlk senaryolu gerçek film ise 1902 yılında Georges Melis tarafından çekildi. Le Voyage Dans La Lune ( Aya Yolculuk) adlı film, Ay’a seyahat etmek isteyen bir grubun hikayesini anlatır ve tarihin ilk sinema örneği olarak kabul edilir. 

19. yüzyıla kadar hareketli resimler tamamen görsel bir sanat olmasına karşın ilk sessiz filmler kamu tarafından beğenildi. 20. yüzyılın başında filmler öyküsel bir yapı geliştirmeye başladı. Kamera hareketleri filmin hikayesini daha etkili kılacak şekilde uygulanmaya başladı. Filmler sessiz olduğundan, salon sahipleri filmdeki hikâyenin geçiş şekline göre müzik üretecek bir piyanist veya orkestra kiralamaya başladılar. 1920'lerin başlarında çoğu film için bu amaçla hazır müzik listeleri oluşturuldu.
İlk renkli film olarak; 1939 yılına ait Rüzgar Gibi Geçti (Gone with the Wind) ve Oz Büyücüsü (The Wizard Of Oz) isimli filmler bilinir. Fakat, ilk renkli film 1918 tarihinde yapılmış Cupid Angling isimli sessiz film olarak kabul edilir

Öncelikle izlemeniz gereken filmlerden hazırlanmış bi link atmak istiyorum size

https://www.youtube.com/watch?v=BWoVPn_bWZY

Filmlerin İsimleri

1-Babam ve Oğlum
2-Bajrangi Bhaijaan
3-Benim Yolum ( My Way)
4-Can Dostum
5-Canım Kardeşim
6-Cesur Yürek
7-Esaretin Bedeli
8-Forrest Gump
9-Ghajini
10-Hachiko Bir Köpeğin Hikayesi
11-Hayat Güzeldir
12-Her Çocuk Özeldir
13-Hücre 7 Mucizesi
14-Kaplumbağalar da Uçar
15-Leon Sevginin gücü
16-Benim Adım Khan
17-Özgürlük Yolunda
18-Pi'nin Yaşamı
19-Piyanist
20-Umudunu Kaybetme
21-Yeşil Yol
22-3 İdiots (3 Aptal)

Bundan sonra ki yayınlarda filmleri tanıtmaya başlayacağım.

KAYNAKÇA
https://tr.wikipedia.org/wiki/Film
http://sinema.nedir.com/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sinema

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder